Diğeri mukayyed sulardır ki, herhangi bir maddenin karışması ile yaratılmış oldukları halden çıkmış ve hususî bir ad almış olan sulardır. Gül suları, çiçek suları, asma, üzüm, et suları gibi. Bunlardan her birine de "Mâ-i mukayyed = Mukayyed su" denilir.
45- Mukayyed sular, biri aslî, diğeri de gayrı aslî olmak üzere iki türlüdür. Aslî olanlar: Kavun, karpuz, asma ve gül suları ve benzerleridir. Gayri aslî olanlar da esasen mutlak su iken sonradan olan bir durum sebebiyle mukayyed olan sulardır. İçine düşen yaprakların çürümeleriyle tabiatı olan rikkat ve seyelân = incelik ve akıcılık halini kaybederek bozulan bir su gibi.
46- İçinde nohut, mercimek gibi temiz bir şeyin pişmesiyle incelik ve akıcılığı kalmamış olan bir su da mukayyed bir su sayılır.
Aynı şekilde, içine karışan mukayyed bir su ile üç vasfından, yani renk, koku ve tadından birini veya ikisini kaybeden mutlak bir su da mukayyed olmuş olur. Şöyle ki, bir mutlak suya süt gibi renk ve tattan ibaret iki vasfı olan veya karpuz suyu gibi tattan ibaret bir vasfı bulunan bir sıvı karışıp kendisinde bu vasıflardan yalnız biri belli olsa veyahut sirke gibi renk ile tat ve kokudan ibaret üç vasfı bulunan bir sıvı karışıp da bu vasıflardan ikisi belirse artık o mutlak su, mukayyed olmuş olur.
47- Bir mutlak su, yosun tutmakla veya dura dura bozulmakla veya içine tadını değiştirmeyecek miktarda sabun, zağferan, toprak veya yaprak gibi temiz ve katı şeyler düşmekle veya içinde mısır, nohut gibi şeyler ıslatılmakla mutlak olmaktan çıkmaz. Hatta rengi,kokusu ve lezzeti bozulmuş olsa bile. Şu kadar var ki; böyle bir sebeple tabiâtını kaybetmiş yani; inceliği, akıcılığı kalmamış olursa artık bir mutlak su olmaktan çıkmış olur.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJfoM4ha48FicmcEGP70HVqBXW1-2m5jg3d4qfD2-K6Z-uhCXn0Tc8app2A9r0yVP1W6yQ8OOIma1Z7SR_y9XGbjHw-nrG1iSTHtdnWHK_puLJ-Lwcs7MMmlTu4TIl57WYwI5_ecBdvaQ/s1600/14.jpg)
0 yorum:
Yorum Gönder