![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuX5DZdtXaIgWe1S32fxbty4FrJy1ItqjVRpPBTRMkrBSAGsmPc-QHd5LQNIY37lukXS8ExFJdRr6qKbPxKr1TVF439-ZkPxkHBxHHNwcvM3vzmCwlf0JcBc9amkDy0d4c8Z65Fdm6kxQ/s1600/BrOddfRIgAAOpt9.jpg)
YA AZİM, YA AZİM, ENTE İLAHİ LA İLAHE GAYRUKE, İĞFİRLİ EZ ZENBEL AZİM, FEİNNEHU LA YEĞFİRUZZENBEL AZİM İLLEL AZİM
‘Ey büyük (Allah)! Ey büyük (Allah)! Benim İlâhım ancak Sensin. Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Benim için büyük günahlarımı bağışla, zira şu muhakkak ki büyük günahı (Senin gibi) Büyükten başkası mağfiret edemez’ derse, mutlaka annesinin kendisini doğurduğu gündeki gibi günahlarından sıyrılır.
Bunu çocuklarınıza öğretin, zira muhakkak bu, Allâh-u Te'âlâ’nın ve Rasûlü’nün sevdiği bir kelimedir. Allâh-u Te'âlâ bununla (dua edenin) dünya ve âhiret işlerini yoluna koyar.” (ibni Asâkir, Târihu Medîneti Dimeşk, no:6761, 54/238; Ali et-Müttakî, Kenzü'l-ummâl. no:24400. 8/614; Ali el-Üchûrî. Fedailü şehri ramazân, sh:128)
0 yorum:
Yorum Gönder