25 Kasım 2014 Salı

ŞER'AN TEMİZ SAYILAN ŞEYLER

73- Esasen bütün yeryüzü, bütün madenler, bütün sular, bütün otlar, ağaçlar, çiçekler, meyveler, domuzdan başka bütün hayvanların dış bedenleri murdar bir şeyle beraber olmadıkça, temizdirler. Meselâ, diri köpeğin, filin tüyleri, derileri temizdir. Bunlara dokunan bir su da temizdir. Bu sebeple bunların dokunması elbisenin temizliğine mâni olmaz. Domuzun kılları da badana yapmak, ayakkabı dikmek hususunda bir zaruret sebebiyle kullanılabilir. Bununla yapılan bir badana, veya dikilen bir ayakkabı pis sayılmaz.

Aynı şekilde, bir su kovası, domuz kıllarından yapılmış bir fırça ile boyanmış ve bu boya kuruyarak suyundan eser kalmamış olunca, temiz sayılır. Artık bu kova ile kuyudan su çıkarılabilir. Hattâ bu kıldan az bir miktarı, içine düştüğü bir suyu da bozmaz. Bu, İmam Muhammed'e göredir. Tercih edilen de budur. İmam Ebu Yusuf’a göre bu kıllar, içine düştüğü suyu bozar. Çünkü bu kılların kullanılması bir zaruret sebebiyle caiz görülmüştür. Su içine düşmesi ise, bu zaruret dışındadır. Bunların fırça olarak kullanılması da hoş görülmemektedir. Bunların yerine başka kullanılacak şey bulunduğu takdirde, kullanılmamaları şüphe yok ki daha iyi olur.

Şunu da ilâve edelim ki, bir şeyin temiz sayılması, her halükarda yiyilip içilmesinin helâl olmasını gerektirmez. Bir nice zehirli sular veya sarhoşluk veren otlar, madenler vardır ki, temiz oldukları halde bunların yiyilmeleri ve içilmeleri haram bulunmaktadır.

(Malikîlere göre her diri yaratığın, köpek ve domuz da olsa, bedeni temizdir.)

74- Boğazlanan hayvanların domuz müstesna olmak üzere derileri, ciğer, yürek, dalak kanları ve damarlarında, etleri içinde kalıp akmayan diğer kanları temizdir. Bu boğazlanma, en kuvvetli olan görüşe göre, şer'î bir surette olmalıdır.

Bit, pire, tahta kurusu kanları da böyledir.

75- Su içinde yaşayıp su içinde ölen balıklar ve diğer hayvanlar temizdir. Bununla beraber bu hayvanlardan bir kısmının yenilmesi haramdır. Sekizinci kitaba müracaat.

76- Domuzdan başka hayvanların, içine kan geçmeyen girmeyen uzuvları, ölmeleriyle pis olmuş olmaz. Bu sebeple bunların boynuzları, tırnakları, yağsız kemikleri, kırkılmış olan kılları, tüyleri, tabaklanmamış derileri temizdir. Sinirleri ise, sahih olan görüşe göre temiz değildir. Çünkü bunlarda acı duyacak kadar bir hayat bulunmuştur.

77- Misk kedisi temizdir. Yenmesi helâldir. Miskin göbeği de temizdir. Zibad denilen yağ da temizdir.

78- Henüz ot otlamamış kuzuların kursakları temizdir. Bunlar, gerek boğazlanmış olsunlar ve gerek olmasınlar. Bu sebeple bunlardan peynir mayası yapılabilir.

79- Tavuktan ölmesine müteakip çıkan yumurta temizdir, yenebilir. Ölmüş bir koyunun memesinden çıkan süt de temizdir. Bu süt, İmam-ı A'zam'a göre içilebilir, fakat İmameyn'e göre bu, esasen temiz ise de, memenin pis olmasından dolayı murdar olacağından içilmez.

80- Kokmuş et, ekşimiş yemek, acımış yağ, kokup kurtlanmış et veya peynir bu yüzden temizliğini kaybetmiş olmaz. Fakat bunların sıhhate zararlı oldukları takdirde, yenilmeleri uygun değildir.

81- Ev kedilerinin sidiği, dokunduğu kapları ve içerilerindeki suları pis eder. Bundan giyilecek şeyler müstesnadır, onlar zaruret sebebiyle bağışlanmıştır, pis sayılmaz.

Aynı şekilde, farelerin sidiği de suları temizlikten çıkarır, fakat yenilecek ve giyilecek şeylere az miktarda dokunan sidikleri, tersleri, tatları belirmeyince affedilmiştir. Çünkü bundan korunmak zordur.

Diğer bir görüşe göre kedinin de, farenin de sidiği hem suları, hem de elbiseyi pisletir, ihtiyata riayet etmelidir.

82- İğne ucu veya iğnenin iplik geçirilecek deliği kadar ufak olan sidik serpintileri bedende, elbisede ve mekânda affolunmuştur. Fakat suda affolunmamıştır, içine düşeceği az ve durgun bir suyu bozar. Çünkü bundan suyu korumak mümkündür.

83- Akar veya durgun bir suya bir necasetin düşmesinden dolayı serpilen damlalar temizdir. Ancak kendilerinde necaset eseri belirse, o takdirde, temiz olmaz.

84- Heladan, ahırdan, hamamdan çıkan buhar damlaları temiz sayılır. Fakat necaset sayılan bir şeyden damlatmak sureti ile çıkarılmış sıvılar temiz değildir.

85- Caddelerin gerek sert ve gerek gevşek olan çamurları, gübre olmaktan uzak olmasa da temiz sayılır. Bu sebeple bunlardan elbiseye dokunan miktar, namazın sahih olmasına mani olmaz, ancak bütün bütün necaset olduğu bilinirse, o takdirde, mani olur.

86- Cenaze yıkantısı temizdir. Ancak ölünün üzerinde necaset bulunmuş olursa, o halde yıkantısı da pis olur. Yalnız yıkanmakla uğraşıldığı esnadaki serpintiler, kaçınmanın güçlüğü sebebiyle bağışlanmıştır.

87- Necaset yıkantısı da pistir. Temizlenmesi üç defa ile takdir edilmiş şeylerde, dördüncü defası temiz olmuş olur.

88- Pis yerlerden esip gelen bir rüzgânn dokunduğu elbiseler, kumaşlar pis olmaz. Ancak kendilerinde pisliğin eseri belirirse, o halde pis olurlar.

89- Yalnız sıkılmakla damlayacak derecede yaş bulunan pis bir bohçaya sarılmış olan bir elbise, bir kumaş pis olmuş olmaz. Ancak üzerinde necaset eseri belirirse, o halde pis olur.

Aynı şekilde pis, fakat kuru bir yere serilmiş olan şey, bir çamaşır, üzerinde necaset eseri görülmedikçe pis olmuş sayılmaz. Hatta serildiği yer, yaş olmuş olsa bile.

90- Bir kimse, pis olan bir yatak veya yer üzerinde yatıp uyumakla temizliğini kaybetmiş sayılmaz. Ancak terinden veya ayağındaki bir yaşlıktan dolayı o pisliğin eseri, üstünde veya bedeninde görülürse, o takdirde, bunları yıkaması lâzım gelir.

91- Keçi, koyun gibi bir hayvanın memesine bulaşmış olan tersi, sağılan sütü murdar eder. Fakat süt sağılırken içine düşen ve sıvı bir halde bulunmayan bir iki ters tanesi, dağılmadan ve sütte eser bırakmadan hemen çıkarılırsa, sütün temizliğine zarar vermez. Bu miktar bağışlanmıştır. Çünkü bundan korunmak güçtür.

0 yorum:

Yorum Gönder